Eğer çok beğenilen bir eseriniz
varsa tek kötü yanı bir daha ki eserinizin daha güzel olmak zorunda
olmasıdır.Kürşat Başar'ın “Başucumda Müzik” kitabından sonra “Yaz” kitabını
okuduğumda bunu hissettim.Belki ilk önce “Yaz” kitabını okusaydım yorumum daha farklı
olurdu, beklentim daha az olacağı için.
Kitabın son sayfasını da okuyup
kapattığımda neden bir yazar kendi yazdığı hayatın içine girmez de etrafında
dolanıp durur dedim. Murat’ ın hayatının kapısından yazmış sanki.Bir türlü içeri
girememiş.Bu yüzden ben de giremedim.Kitabın yarısına geldiğimde hala işte asıl kitap şimdi başlayacak diyordum.Halbuki Başucumda Müzik kitabında daha ilk
satırda girmiştim kelimelerin o büyülü dünyasına.
“Aşk aslında sözcüklere dönüştüğü
zaman var.Büyük,unutulmaz aşkların en önemli özelliği yazılmış olmaları”
diyerek iddialı bir cümle de kuruyor yazarımız ama cümlenin hakkını verememiş
kitabın genelini düşündüğümüzde.
Gelelim kitaba: Kahramanımız
Murat.Kıbrıs’ta doğuyor,annesini hiç görmemiş.1964 yılında Larnaka Türk
Bölgesinde yaşayan 11 kişi işe gitmek için bindikleri otobüsle birlikte
kayboluyorlar.İçlerinde Murat'ın babası da vardır.Bu olaydan sonra babaannesi ile
birlikte İstanbul'a amcasının yanına taşınmak zorunda kalırlar.
Murat'ın amcası kendini kitaplara
adamış içine kapanık sessiz biridir.Amcası da ölünce Murat onun kitaplarıyla
baş başa kalır.Murat da biraz çevresiyle bağlantı kurmakta zorluk çeken (bunda Kıbrıs şivesiyle konuşuyor olmasının da
payı var) bir çocuktur.Bir yaz Emel adında bir kızla tanışır.”Sanki yıllar
öncesindeki o sabah,onu gördüğüm, onu tanıdığım ilk yaz günü zamanın akışına
kapılıp gitmedi de hep benimle kaldı.” diyerek çocukluk aşkının ömür boyu
sürecek bir hikayeye dönüşeceğinin sinyallerini de verir yazarımız. Yazarımız işte
bu aşkı romanın merkezine koymuş.Arka planda ise yalnızlık,ucundan biraz Kıbrıs
olayları,biraz günümüz okurlarına gönderme,rastlantıların hayatı nasıl
etkilediği var.
Sözün kısası 11 yıl aradan sonra
beklediğime değmedi ama hangi yazarın, hangi kitabın, kimin gönlüne dokunacağı
belli olmaz.Siz yine de okuyun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder