Bir kitabı güzel yapan nedir?Ya
da bir yazarı iyi bir yazar yapan?Sanırım ben bir kitabı okurken yazarla bağ
kurabiliyorsam,onun zihnine girebiliyorsam ve yazar cümleleriyle kalbime
dokunabiliyorsa,yazarı beğeniyorum.İşte bu benim yazarım diyebiliyorum.
Nobel
ödüllü bir yazarı eleştirmek haddim değil belki ama okurken hissettiklerimi anlatmak istiyorum
sadece.Orhan Pamuk’un kitaplarını okurken onun zihnine girebiliyorum da o benim
kalbime dokunamıyor nedense.
Kürşat
Başar için “Yaz” kitabında hikayenin bir türlü içine girememiş demiştim.Orhan
Pamuk ise her kitabında olduğu gibi hikayenin o kadar içine girip bazı yerlerde
detaylandırmış ki bana düşünecek bir şey bırakmamış.Ve detaylandırmasını
beklediğim yerleri daha yüzeysel geçmiş.
Kitaptaki
kahramanımız Cem,bir lise öğrencisi.Bir yaz tatilinde kuyucu çıraklığı
yapıyor.(Bir su kuyusu kazacak kadar teknik bilgiye sahip oluyorsunuz bu kısmı
okurken :) )
Arka kapak tanıtım yazısında Cem için, bir aşk deneyimi
bütün bir hayatı belirler mi diye soruyor.Kitabın son 20 sayfasına gelene kadar
arka kapaktaki yazıyla romanın içeriğini bağdaştıramamıştım.Hatta son 20
sayfaya kadar kahramanımızın hayatını sonlandıracak şeyin ilk aşk deneyimi
olmadığına emindim.Acele karar vermişim meğerse.
İşte bu son
20 sayfa kitabın ikinci kısmı.Kitap iki kısımdan oluşuyor.Birinci kısımda
hikayeyi Cem’in ağzından dinliyoruz.İkinci kısımda ise Cem’in ilk aşkı Kırmızı
Saçlı Kadın’ın ağzından.Anlatıcı değişiyor ama bunu hissedemiyorsunuz.Tıpkı her karakteri aynı kişinin seslendirdiği ucuz dublajlı
filmler gibi.İkinci kısımda yazarımız kullandığı dili kesinlikle
değiştirmeliydi.Üstelik anlatan kişilerin arasındaki yaş farkını da
düşününce,aynı cümlelerle konuşmaları hoş durmamış.
Yazarımız
Cem’in babası ve ustasıyla ilişkisinden yola çıkarak Sophokles’in Kral
Oidipus(babayı öldürme) ile Firdevsi’nin Rüstem ve Sührab (oğulu
öldürme)efsanelerini karşılaştırmış.Doğunun ve batının iki önemli efsanesini
birbirine bağlamak iyi bir yazara yakışır zaten.Ama yazarımız sanırım bu
karşılaştırmayı okuyucular bir kerede anlamaz diye sürekli tekrar etmiş.Bu
kadar tekrara yer vermesi olayın önemini arttıracağına azaltmış.
Kitabın çok kısa bir sürede ve
hiç reklamı yapılmadan çıktığını da düşününce Orhan Pamuk ne yapmaya çalışmış
diye düşünüp duruyorum açıkçası.
Ve kitaptan bana
kalan;yaşadığımız her olay hayatımızın nasıl sonlanacağını belirleyecek kadar
önemlidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder