Halide Edib Adıvar’ın 1936’da yazdığı 80 sayfalık kısa bir
roman olan Yolpalas Cinayeti, Şişli’de Yolpalas Malikanesi’nde geçer. Halide
Edib’in pek bilinmeyen bu kitabında katil baştan bellidir. Yazar sıradan bir
polisiye roman yazmamış, polisiye kitaplarının cazibesi olan katili bulma
oyununu baştan reddetmiş, okurun yüzünü bambaşka bir yöne çevirmiştir.
Evet katil bellidir ama kitabın asıl sorusu; bu cinayetin
neden işlendiğidir. “Serveti altı rakamdan fazla sayıyla gösterilen”
Saltabaşların evinde gerçekleşen cinayet tüm halkın da ilgisini çekmiştir.
Saltabaşların oğullarının dadısı Nadire nam-ı diğer Akkız,
şoför Mükerrem’i öldürür , bayan Salatabaş’ı da yaralar. Neden öldürdüğü
sorusuna verdiği cevapla, aklının yerinde olmadığına mı, yoksa numara yaptığına mı hükmetmek gerekir Nadire’nin?
Akkız’ın avukatlığını ise Murat Saltabaş’ın yeğeni Rıfkı
yapar. İstanbul’un yüksek sosyetesinde başlayan roman, bir aşk hikayesi gibi
görünür. O dönem İstanbul’unun kalbur üstü insanlarını anlatır öncelikle yazar.
Fakir bir aileden gelen Sacide’nin aniden hayal bile edemeyeceği zenginliğe
kavuşmasıyla yaşadığı değişimi, zengin-fakir çatışmasını, yeterli olgunluğa
erişmemiş insanların, çabalamadan elde ettiği zenginlikle nasıl bir kişilik
değişimi yaşadığını anlatır Halide Edip.
Sacide’nin kavuştuğu zenginliği herkese gösterme merakının
ön plana çıkarıldığı kitapta, cinayetin sebebini mahkemeyi izleyen herkes de bu minvalde düşünür.
Oysa şık giyimli kadınların içinden geçip bambaşka bir yola çıkarır bizi yazar.
Yazarın asıl hedefi katilin masumiyetini kanıtlamaktır.
Akkız bir cinayet işlemiştir ama cinayetin sebebi onu masum mertebesine sokmaya
yetecek midir? Dayısının karısını yaralayan, şoförünü de öldüren bir katili
savunan Rıfkı’nın sayesinde öğreniriz tüm gerçekleri. Ayrıca yazar hem
toplumsal hem bireysel sorunları da önümüze serer.
Velhasılıkelam, yazıldığı yıla bakıldığında, yenilikçi bir
yaklaşımla yazılmış, “öncü” niteliği taşıyan bir kitap var ortada.
Can Yayınları’ndan okuduğum
2008 baskısında, sadeleştirme yapmak yerine kullanılan kelimeler için dipnot
kullanılmasıyla da benden tam not alan bu kitabı herkese tavsiye ediyorum.
Polisiye türünü, edebiyatta nereye koyacağını bilemeyen
okurlar özellikle okumalı. Unutmayalım iyi polisiye iyi edebiyattır. Ayrıca, kitabın
sonundaki Selim İleri’nin son sözünü okumayı da ihmal etmeyin. Bir sonraki kitapta buluşmak üzere, kitapla kalın.
Tebrik ederim. Kalemine sağlık.
YanıtlaSilTeşekkürler.
SilÇok beğenerek okudum. Emeğinize sağlık
YanıtlaSilTeşekkürler Nihal Hanım😘
SilKatilin başından belli olduğu eserleri pek sevmesem de bu kitap başka belli zaten yazarın tüm kitapları okunmalı :)
YanıtlaSilEvet tüm kitapları okunmalı bence de. Okumadığım birkaç kitabı kaldı yazarın, onları da okuyup yorumlamak istiyorum.
SilDaha önce başka kitaplarını okuduğum bir yazar kendisi. Bu kitabınıda listeme alabilirim. Emeğine sağlık :)
YanıtlaSilTeşekkürler, umarım beğenirsiniz.
SilEn kısa zamanda okur ve beğenirsiniz umarım .
YanıtlaSilhımm okumadım ama çok sevdim konusunu şimdi. benim mahallede geçiyoo. şişli. hem de cinayet oleeey :)
YanıtlaSilOkuyunca beğenirsin umarım deep :)
SilHalide Edip Adıvar'ın eserleri ne çok severim Çok teşekkürler.
YanıtlaSilBen de severek okuyorum :)
Sil