29 Haziran 2018 Cuma

Ruhumda İz Bırakan Kitaplar


     
Ruhumda iz bırakan yazarlar – kitaplar listesi yayımlayacağımı söylemiştim. Bu tarz listeler; “Aaa bu kitap nasıl yer almış? “ ya da “ Şu kitabı nasıl koymamışlar?” dedirtir insana. Benim listemi de okuduğunuzda muhakkak benzer şeyler geçecek içinizden. Yani bu listeler tamamen kişisel ama burada yer alan kitapların muhakkak okunması gerektiğine inanıyorum.Blogda daha önce yorumladığım kitapları tekrar listeye almadım.Kitaplarla ilgili internette kolaylıkla bulunacak bilgilere de yer vermek istemedim. Kitapları listelerken , derecelendirme yapmadım. Bu arada listede adları yok ama bir numaralı yazarım Hasan Ali Toptaş, iki numarada da İhsan Oktay Anar var.
Buyrun benim listem:

  1. Üç İstanbul- Mithat Cemal Kuntay
II. Abdulhamit Dönemi, İttihat- Terakki ve İstanbul’un işgal yıllarını bir de bu kitaptan okumalısınız. O yılları daha iyi analiz eden ve bunu romanlaştırabilmiş başka bir kitap daha yok. Bu kadar başarılı bir kitap yazan M. Cemal Kuntay’ın başka roman yazmaması ne büyük kayıp.

  1. Koku- Patrick Süskind
18. yüzyıl Fransası’nda, kokulara karşı alışılmışın dışında bir duyarlılığı olan Jean-Baptiste Grenouille’nin istediği kokuları elde etmek için işlediği cinayetleri anlatan sarsıcı bir kitap.

  1. Kırk Yedi’liler – Füruzan
1947 doğumluları yani 1968 yılının gençlik hareketlerini , 12 Mart dönemini anlatan, 1975 Türk Dil Kurumu Roman Ödülü’nü sonuna kadar hak eden bu kitap, üniversitenin ilk yılında elime geçen ve 68 kuşağının gönlümde yer etmesini sağlayan başarılı bir eser.

  1. Yeni Hayat – Orhan Pamuk
“ Bir gün bir roman okudum ve hayatım değişti,”  c

ümlesiyle başlayan Orhan Pamuk’un en beğendiğim kitabı. Sıkça otobüs yolculuğu yaptığım üniversite yıllarında okuduğum için kahramanıyla kendimi fazlaca özdeşleştirmiş olabilirim o dönem.

  1. Vadideki Zambak – Honore de Balzac
Mutsuz bir evliliği olan Henriette ile ondan çok daha genç olan Felix’in imkansız aşkı… Ah Felix , her okuyuşumda nasıl kızdım sana bir bilsen! (3 ya da 4 kez okumuş olabilirim. 5. yi de okurum.)

  1. Yüzüklerin Efendisi – J.R.R. Tolkien
Liseyi yeni bitirmiştim. Okuduğum ilk fantastik kitaptı. Bu kitabı okumamış olsaydım, sanırım Taht Oyunları gibi bir seriden de mahrum kalacaktım.Fantastik kitapları da sevebileceğimi öğretti bana Tolkien.

  1. Katre- i Matem – İskender Pala
Yazarın okuduğum ilk kitabı ve en başarılı bulduğum eseri.

  1. 80 Günde Devri Alem – Jules Verne
Çocukluğumda okuduğum ve belleğimden hiç silinmeyen bu kitabı listeye almazsam olmazdı.

  1. Katledilen Piramit Mısır Yargıcı Üçlemesi – Christian Jacq

Aynı yazarın Ramses serisini de beğenmiştim ama bu üçleme Mısır mitolojisinden hoşlananların mutlaka etkileneceği bir eser.

  1. Suç ve Ceza – Dostoyevski
Rus Edebiyatı’na bu kitapla ve çok erken bir yaşta giriş yaptım. Adalet duygusunu geliştiren bir eser. Bir sıralama yapacak olsam sanırım Türk Edebiyatı’ndan hemen sonra Rus Edebiyatı yer alır.  

  1. Sefiller- Victor Hugo
 Fransız Edebiyatı’nın en önemli eseri. Elimde toplamda yaklaşık 1500 sayfa ve iki ciltten oluşan bir Sefiller kitabı var. Öyle 200 sayfalık Sefiller kitabına kanmayın. İş Bankası Kültür Yayınları’nı tavsiye ederim.

  1. İsyan Günlerinde Aşk – Ahmet Altan
Tabi bunu okumak için önce Kılıç Yarası Gibi kitabını okumanız gerekiyor.

  1. Yüksek Topuklar – Murathan Mungan
İyi ki 30 yaşından önce okumuşum dediğim, 30’undan sonra bana aynı tadı vermeyeceğine inandığım ama okuduğum dönemde beni etkilemiş olan bir eser.

  1. Simyacı – Paulo Coelho
1998 ya da 1999 da okumuştum. Şimdi aynı tadı alır mıyım bilemiyorum ama Santiago’nun yolculuğunu çok sevmiştim.

  1. Nar Ağacı- Nazan Bekiroğlu

  1. La Sonsuzluk Hecesi – Nazan Bekiroğlu

Çoğumuzun aklına geliyordur, acaba Hz.Adem ile Hz.Havva şu koskoca dünyada nasıl hayata tutundular, neler yaşadılar diye. İşte bunun cevabını şiirsel bir anlatımla veriyor yazar La kitabında.

  1. Fedailerin Kalesi Alamut- Vladimir Bartol
Hasan Sabbah’ın zekasına hayran kalmıştım ama yine de gönlüm Ömer Hayyam’ı seçmişti.

  1. Tanrıların Arabaları – Erich Von Daniken
Kafamı karıştıran bir kitaptı, acaba gerçekten koca evrende yalnız değil miyiz diye çok sorgulamıştım okuduğum dönem. Piramitlerle ilgili bölümden sonra Mısır mitolojisine merak saldım. Hangi kitabın bizi nereye götüreceği belli olmuyor cidden.

  1. Rüzgar Gibi Geçti – Margaret Mitchell
Kitabı o kadar beğenmiştim ki bende bıraktığı tadı değiştirmesin diye filmini izlemedim, izlemeyeceğim de.

  1. Başucumda Müzik – Kürşat Başar
Gerçek ve acı bir hikaye… Kürşat Başar aynı başarıyı yakalayabileceği bir kitap daha yazsa keşke.

  1. Madam Bovary – Gustave Flaubert
Yazarının önüne geçmiş ilk çağdaş realist roman. Emma’yı tanımak için okunmalı.

  1. Eylül – Mehmet Rauf 
  2. Yaban – Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  1. Seranad – Zülfü Livaneli
Aslında Zülfü Livaneli’nin en beğendiğim kitabı Engereğin Gözü’dür. Ama daha önce hakkında yorum yazdığım için tekrar listeye almadım. Livaneli kitapları arasında ikinci sıradakini listeye eklemek istedim.



Not: Bu yazıyı çok daha önce yazmıştım ama bilgisayara geçirmeye bir türlü fırsatım olmadı. Daha doğrusu öyle tatlı bir telaş içindeyim ki, bloguma sıra gelmedi. Henüz çok yeni olan ve internet üzerinden yayımlanacak bir Edebiyat dergisinde yazmaya başladım. En kısa sürede linkini de vereceğim. Uzun soluklu bir dergi olacağına inanıyorum.Blogumun yeri ayrı tabi ki, kitap yorumlamayı da bırakmayacağım. 


4 yorum:

  1. Listendeki kitaplarin hic birini okumamak bir yana dursun çoğunu ilk defa duyuyorum (: Çok şey kaçırdığıma eminim. Bir kaç tanesini not aldim. Bu değerli paylaşımın için müteşekkirim. Saygılarımla. Vesselam...

    YanıtlaSil
  2. Ben teşekkür ederim, fikir verebildiysem ne mutlu bana.İyi okumalar.

    YanıtlaSil
  3. Üç İstanbul, okumayı düşündüğüm ancak uzunca bir zamandır ertelediğim bir kitaptı. Olumlu yorumunuz bu kitaba olan mesafemi kısalttı. Vadideki Zambak, Suç ve Ceza ve Yaban benimde okuma serüvenimde olumlu izler bırakan kitaplardır. Sefilleri, 20 yılı önce 5 ciltlik baskısından okumaya başlamıştım, ancak hangi cildindeydim hatırlamıyorum, okuduğum sayfalarda, Jan Valjan’ın, Madlen Baba olarak devam edip etmemeyle ilgili içsel çelişkilerinin yaşandığı sayfalardı. Şehir değişikliği nedeniyle kitabı iade etmek zorunda kalmıştım. Şimdi, kendi kütüphanemde İş Bankasının Yayınlarından aldığım baskısı duruyor. Tekrar baştan okuyacağım en kısa süre içerisinde. Güzel kitapları hatırlattınız. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  4. Üç İstanbul'u okuduktan sonraki yorumunuzu da paylaşırsanız sevinirim.Umarım siz de benim kadar seversiniz.Mutlaka okumalısınız dediğiniz kitap tavsiyelerinizi de beklerim.Yorumunuz için de ayrıca teşekkürler.

    YanıtlaSil