17 Kasım 2024 Pazar

Sonra Gözler Görür - Hikmet Hükümenoğlu


 

Yazardan okuduğum dördüncü kitap. Bir yazarın birden fazla kitabını okuduysam onu kafamda bir kalıba soktuğumu fark ettim. Kafamda bir kalıp olunca da objektifliği kaybediyorum. Yazara da haksızlık yapıyorum bazen. Hükümenoğlu da kafamda bir kalıba sahip.

Duyguları çok iyi analiz eden, kurguyu iyi ayarlayan ve imla hatası yapmayan, cümle yapısını beğendiğim bir yazar. Bu kalıplarla kitabı okumaya başladım ve aslında türünü bildiğim halde polisiye tarzda bir roman karşıma çıkınca ilk sayfalarda duraksadım. Sadece kafamdaki kalıp yüzünden değil. Peki neden? Çünkü biz alışmışız yerli polisiyeyi tek bir kalemden okumaya. Bu arada o yazarın da son kitabını aldım. Kendisini de severek okurum ama sanki polisiye tek bir yazarın tekelindeymiş gibi benimsemişim. Farklı bir yazardan polisiye okuyunca önce yadırgadım.

Ama bu kitapta biraz ilerleyince anladım ki duyguları bu kadar iyi analiz eden, kurgu hatası yapmayan bir yazar tabii ki polisiyede de başarılı olacaktır. Kısacası bu kitaptan sonra benim için Türk polisiye yazarı artık tek bir kişi değil. Hükümenoğlu iyi bir polisiye yazarıdır.

500 sayfalık kitabı iştahla okudum. Konusuna gelirsek:

Çocukluğunu yaşadığı kente sevgilisi için dönen gazeteci Ezgi’nin bir anda kendini cinayetler ve ilişkiler yumağının içinde bulması anlatılıyor. Yazar Yenikent diye bir şehir kurgulamış. İstanbul’dan uzakta küçük ama gelişmekte olan bir şehir.  İşin içine şehirdeki belediye seçimleri, köklü bir ailenin geçmişindeki sırlar ve geçmişte yaşanan talihsiz olaylar da girince karmaşa da merak da artıyor. Katilin kim olduğunu sonlara doğru anca tahmin edebiliyorsunuz. Kısacası ben kitabı beğendim ve diyorum ki;

Çevrenizde sürekli sizi dinleyen, yardımınıza koşan biri varsa lütfen durun ve ona “Nasılsın?” diye sorun. Kitabı okuyunca ne demek istediğimi de anlayacaksınız. İyi okumalar.

Şimdi elimde iki kitap var. Biri yine Hükümenoğlu’na ait. Yazarın tüm kitaplarını okumadan rahat edemeyeceğim. Diğeri adını hep duyduğum ama bir türlü okuma sırası gelmeyen bir kitap. İkisini birden mi okusam acaba?

 Not: Sonra Gözler Görür kitabında birkaç yerde imla hatası vardı. Umarım ikinci baskısında düzeltilir.

 

2 Kasım 2024 Cumartesi

Kuru Kız - Ayfer Tunç

 


Sadece uzun boyu ve zayıf bedeni yüzünden kuru kız değil, sadece evlenmediği için de kuru kız değil. Tüm hayatı kuru onun. Ve Kuru Kız kuru olmayan yeni bir hayata başlamak için dünyanın sonuna gidiyor. Dünyanın sonu, Ushuaia.

Aaa şimdi hikâyenin sonunu niye söyledin demeyin çünkü yolun başında anlatıyor yazar. Peki Kuru Kız dünyanın sonuna nasıl gidiyor?

Önce annesini sonra babasını ve kardeşini kaybedip yapayalnız kaldığı bu hayatı tersine çevirmeyi nasıl başarıyor?  Kitap boyunca bu merak hiç peşinizi bırakmıyor.

Yaşadığı çevreye, annesinin ölmesine, okula devam edememesine, sadece babasına ve kardeşine bakmak için var olmuş gibi görünmesine rağmen dünyayı algılayışı çok farklı Kuru Kız’ın. Herkesin alık bir kız olarak gördüğü Kuru Kız aslında dışarıdan saf diye nitelendirdiğimiz insanların aslında öyle olmayabileceğini gösteriyor.

“ Anne babasından ve kendini bildi bileli yaşadığı ortamdan öğrendiği Allah ile kendi kafasındaki tanrıyı bağdaştırmaktan yıllar önce vazgeçmişti.

Allah’a ibadet etmek için oruç tutardı, kendi tanrısıyla konuşurdu.”

Herkesin saf, biraz da alık bir kız olarak gördüğü Kuru Kız’ın hayatına akıllı telefonun girmesiyle işler değişiyor. Demek internet, doğru kullanıldığında insanın hayatına sihirli bir dokunuş yapabiliyor. Kuru Kız bu sihirli dokunuşla hayatını bambaşka bir yöne çeviriyor. Hayatını değiştirmek istemekle hiç de haksız değil. Çünkü çevresindeki tüm “iyi” insanlar iyilik adı altında Kuru Kız’ın hayatına müdahil olmaya çalışıyorlar. Ondan yararlanmak istiyorlar ya da onun hayatına bakıp kendi hayatlarının mükemmelliğine seviniyorlar. Tüm bunlarla mücadele eden Kuru Kız 40 yıl sonra üzerindeki ölü toprağını atıyor. Artık sadece kendi için yaşamaya karar veriyor.

Edebi yüklerden arınmış, basit cümlelerle yazılmış, bir çırpıda okunabilecek ama günlerce etkisinde kalacağınız bir kitap. En azından bende öyle oldu. Okurken kitabın dilini belki biraz fazla sade buldum ama kitabı bitireli birkaç hafta olmasına rağmen aklımın bir köşesinde dünyanın sonuna giden ve orada mutlu bir hayat süren kuru değil, uzun ve zarif bir kız var.